''SINIRLANMIŞ YAŞAMDA PSİKOLOJİK İHTİYAÇLAR''
Tarih boyunca insanların ‘birlikte daha güçlü’ olduğu algısı hüküm sürmüş ve sosyal desteğin yaşam uzunluğu ile ilişkisini ortaya koyan bilimsel çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle, sosyal bir varlık olan insan için ilişki kurmak oldukça önemlidir. İnsanlar ilişki kuramadıkları zaman yalnızlaşırlar ve yalnızlaştıkça temel bir ihtiyaç olan güvende olma hissinde azalma görülür. Bu da bireylerin psikolojik iyi oluş hallerini olumsuz yönde etkiler. Bu temaların etrafında şekillenerek, 6 Aralık 2020 günü üniversitemiz Eğitim Bilimleri Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Fikriye Alkım Arı NEVSEM bünyesinde öğrencilere yönelik ‘Sınırlanmış Yaşamda Psikolojik İhtiyaçlar’ konulu bir seminer gerçekleştirdi.
Alkım hocamız konuşmasına içinden geçtiğimiz pandemi sürecinin bir ‘kriz dönemi’ olduğunu belirterek başladı. Ardından ‘kriz’ kavramını tanımlayarak böyle dönemlerde kişilerin günlük hayat rutinlerinin ve alışkanlıklarının kesintiye uğradığını belirtti. Hayatın normal dönemlerinde günlük rutinlerin doğrultusunda yakın geleceğin öngörülebildiğini belirten Alkım hoca, kriz dönemlerinde bunun mümkün olmadığını ve bu nedenle insanlığın genel bir belirsizlik deneyimlediğini söyledi. Yaşanan bu belirsizliğin ise kişilerde zihinsel karmaşaya yol açarak kaygı, problem çözme becerilerinde düşüş gibi psikolojik sonuçları olduğunu aktardı.
Seminerde salgın hastalıkların tarih boyunca yaşandığı vurgulandı. Bazılarında milyonlarca insanın ölümüne kadar giden bu salgın hastalıkların pek çok sonuçları olduğunu biliyoruz. Bunların sonucunda yönetimler insan hayatının daha az tehlikede olması için bir takım önlemler aldı. Alınan önlemlere rağmen insanların fiziksel sağlıkla birlikte psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının olduğu vurgulanarak bu önlemler kapsamında insanların bu tip ihtiyaçlarının da kısıtlanmış olduğuna ve bu kısıtlamaların kişileri olumsuz etkilediğine değinildi.
İçinden geçtiğimiz Covid-19 küresel salgınında ilk paragrafta belirtildiği gibi insanın en önemli ihtiyaçlarının başında sosyal ihtiyaçlar, yani ilişki kurma ihtiyacı gelmektedir. Bu ihtiyacın karşılanmadığı durumda kişilerin güvende olma hissi azalabilir ve öfke duygusu artabilir. Bu noktada, Alkım hoca insanları olumsuz etkileyen kısıtlamalarla başa çıkmak için güncel koşullar içerisinde, insanlarla olumlu yönde ilişki kurmayı sürdürmenin ve değişen koşullarda bunun yeni yollarını keşfetmenin önemini vurguladı. İnsanlığın başa çıkma becerilerini düzenlemedeki yaratıcı potansiyeline dikkat çekilirken, fiziksel olarak bir araya gelinemese de sevdiklerimizle iletişim içinde olmamız ve aramızdaki sosyal desteği sürdürmemizin psikolojik iyi oluşumuzu artıracağını eklendi. Ayrıca, pandemi döneminin tüm zorluklarıyla birlikte çeşitli fırsatlara da hizmet ettiği vurgulanarak insanların bu dönemde zaman yönetme becerileri, hobiler ve diğer bireysel zaman alternatifleri, temizlik alışkanlıklarında artış ve özen gibi çeşitli kazanımları olabileceği belirtildi.
Zeynep İkbal Başar
Psikoloji 1.sınıf öğrencisi